CHP Lideri Özgür Özel: “Bu Seçim Yoksulları Biçare Bırakanlara Karşı Genel İktidarın, Yerelden Dengeleneceği Seçimlerdir”

29.03.2024

Cumhuriyet Halk Partisi ,CHP  Genel Başkanı Özgür Özel,İşimiz Gücümüz,Türkiye İttifakı,Manisa,Turgutlu,seçim 2024,yerel seçimler,31 Mart,Güç Sende,Haydi Sandığa,chp.org.tr,Çetin Akın,Ferdi Zeyrek

“KÖYLÜLERİ, ÇİFTÇİLERİ, HAYVANCILIKLA UĞRAŞANLARI BU İKTİDARIN ZULMÜNDEN KURTARACAĞIZ”

“ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETÇİ, VATANSEVER İNSANLAR BİRBİRİ İLE KAVGA ETMEZ”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Turgutlu’da halk buluşmasında yaptığı konuşmada, “31 Mart seçimleri elbette birer yerel seçimdir. Ama gücü elinde tutan, kimseye acımayan, kendinden başka kimseyi görmeyen, zengini kayıran, emekliyi unutan, yandaşı kayıran esnafı, memuru ezdiren, kendi yakınlarına imkânlar yaratıp yoksulları bir çare bırakanlara karşı genel iktidarın, yerelden dengeleneceği seçimlerdir. Bunun için 31 Mart günü canı yanan herkesi, mağdur olan herkesi, yoksullaşan herkesi sandıklarda buluşmaya, bu iktidara bir sarı kart göstermeye davet ediyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Turgutlu’da Halk Buluşmasına katıldı. Özel, burada yaptığı konuşmada, “15 yıldır sizlerle beraber çeşitli görevlere adaylıklarla, elimizde mikrofon, bazen otobüsün üstünden, bazen sahneden, bazen il başkanlığının, ilçe başkanlığının balkonundan, bazen bir kahvede, bazen ilçemizde bayramlaşmada bir masanın etrafında ama yıllardır el eleyiz. Kol kolayız. Omuz omuzayız. Gönül gönüleyiz. Bugün Turgutlu’da, kardeşlerimin, evlatlarımın huzurunda bana bugüne kadar hep sahip çıkan, hep arkamda duran, büyük ailemin huzurundayım. Hepinizi çok seviyorum, hoş geldiniz. Bir yerel seçim sürecindeyiz, zorlu bir süreçteyiz. Yarın kampanyanın son günü. Bu kampanya boyunca yaptığımız tam 104’üncü miting. Bütün Türkiye’yi gezdik. Dolaştık. Mitingler yaptık ama son mitingi yapacaksam, son bir yerde mikrofonu elime alacaksam orası elbette memleketim olmalıydı, elbette Kasabamız olmalıydı” dedi. Özel, şunları kaydetti:


“İŞTE UMUT BU SESTEDİR. UMUT BU BİRLİKTELİKTEDİR”

“Bundan 2 ay önce mitinglere ilk başladığımızda şöyle söylemiştim. ‘Emekliler büyük ıstırap çekiyorlar. Büyük acı çekiyorlar. Buradalar mı’ dedim, meydanın yüzde 20’si kadarı ‘Buradayız’ dediler. Ben de emekliler, sesimi duyarsanız, sesime ses verirseniz, benimle birlikte olursanız, meydanları doldurursanız, sesinizi duyuracağım. Sizin hakkınızı mutlaka alacağım dedim. Artvin, Antalya, Kahramanmaraş, Edirne, Tekirdağ, Sinop, İzmir’de konuştum, 104 meydanda konuştum ve en son burada altını kalın kalın çizeceğim. AKP, ilk iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani bugünkü para ile tam 26 bin lira. Dediler ki TÜİK’e göre vereceğiz. Enflasyonu ezdirmeyeceğiz, emekliye enflasyon oranında zam yapacağız. Sizin düzeninizi hiç bozmasalar, hiç karışmasalar bugün 1,5 asgari ücret 26 bin lira. Ama onlar TÜİK’e göre zam yapacağız dediler. TÜİK ne demek, neyin kısaltması? Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu. O yalancılar Tayyip Erdoğan’ı üzmediler ama emekliyi üzdüler. Emeklinin hakkını yediler. Emeklinin hakkına geçtiler. Son sene enflasyon yüzde 120, gerçek enflasyon. TÜİK 68 hesaplamış. Tayyip Bey size yüzde 33 zam verdi. 7 bin 500 lirayı 10 bin lira yaptı. İlk Tayyip Bey geldiğinde en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. 8 çeyrek altın. İnanmayan ilk kuyumcuya girsin ve sorsun. Bugün 10 bin lira olan en düşük emekli maaşı sadece 2,5 çeyrek altın alıyor. Yani emekliler, her ay 5,5 çeyrek altın kayıptalar. Bir emekli cebinden bir çeyrek altın düşürse aklı çıkar, bütün Kasaba’da onu arar öyle değil mi? Bir emekli değil bütün emekliler, bir çeyrek altın değil 5,5 çeyrek altın. Bir sefer değil her ay kaybediyorlar. Bir şey yitirildiği yerde bulunur. Gider ararım dediniz ya, nerede kaybettik? Biz bunu bir seçim sandığında kaybettik. Nerede buluruz, aynı yerde buluruz. Pazar günü sandık başına gitmeye ve hakkınızı aramaya hazır mısınız? İşte umut bu sestedir. Umut bu birlikteliktedir.”

“BAYRAM İKRAMİYESİNDEN 18 KİLO KIYMA KAYIP”

“2018 seçimlerinde bayram ikramiyesi vereceğiz dediler ama biz birer maaş diyorduk, sadece bin lira verdiler. Biz o bin lirayı beğenmedik, itiraz ettik. O beğenmediğimiz bin lira, 24 kilo dana kıyma alıyordu. 2018 yılında, Ramazan Bayramı’ndan önce verilen emeklilere bayram ikramiyesi 24 kilo kıyma alıyordu. Bugün alın 3 bin lirayı gidin kasaba, 6 kilo kıyma alıyor. Bakın son 6 yılda sadece bayram ikramiyesinden 18 kilo kıyma kayıp. Bugün 1 kilo kıyma için sabah 5’te insanlar kuyruğa giriyorlar, yarı fiyatına almak için. İstanbul, Ankara, Aydın’da belediyemizin halk kasaplarının önüne. Bir kilo verebiliyoruz. Oysa 18 kilo kıyma, sizin olan elinizden alınmış. 30 Ramazan, 30 iftar, 30 sahur sofrasında, bayram sofrasında, çoluğunuzun çocuğunuzun davetli olduğu bayram sofrasından 18 kilo kıymayı almışlar, çalmışlar. Bu yüzden ömürleri çalışmakla geçen, alnının terini akıtan, kimi toprağa akıttı, kimi tezgâha akıttı, kimi kara tahtalar önünde öğrenci yetiştirdi, kimi soba yaktı, kimi çöp topladı, kimi vergi topladı, kimi polisti ve canını ortaya koydu ama karınca gibi çalıştınız. En rahat edeceğiniz güne gelince birileri hakkınızı elinizden aldı. Şimdi yine karıncalar gibi bir arada durmak, yan yana durmak, peş peşe yürümek lazım. Karıncaların isteyip de kaldıramayacağı yük, aşamayacağı engel yoktur. Size buradan, memleketimden, Türkiye’nin bütün emeklilerine söz veriyorum. O burnu büyüklere, o kibirlilere, o size yukarından bakanlara, sizi bir karınca gibi ezmeye çalışanlara şunu söylüyorum. Karıncayı ezdirmem, karıncanın kardeşi var o da CHP’dir.”

“KÖYLÜLERİ, ÇİFTÇİLERİ BU İKTİDARIN ZULMÜNDEN KURTARACAĞIZ”

“Burası aynı zamanda alnının terini toprağa damlatıp, o topraktan bereket fışkırtan, o bereketle çoluğunu çocuğunu geçindirmeye çalışan bağcıların, üzüm üreticilerinin, bu ovaya emeğini verenlerin memleketi. 4 liralık mazot 19 lira olduğunda isyan ettik. Düşüreceğiz dediler. Geçen sene Mayıs ayında 19 lira olan mazotu, 45 liraya çıkardılar. Destekleme hakkınız, yüzde 1’lik hakkınızla 260 milyar lira destekleme verilecekken 80 milyar lira veriyorlar, hakkınızı beşli çeteler, saray müteahhitlerine, İliç’teki altın madeninin silinen vergilerine harcıyorlar. ‘Milletin efendisidir’ diyerek, birinci Cumhurbaşkanımızın nitelediği köylüleri, çiftçileri, hayvancılıkla uğraşanları bu iktidarın zulmünden kurtaracağız. Bugünlerde yerel seçim mitingleri yaptık. Ama emeklinin, çiftçinin hakkını alan kadar, üzüm üreticisinin hakkını alana kadar, bundan sonra siz varsanız, biz buradayız. Meydanlardayız, hakkınızı söke söke alacağız.”

“BU SEÇİM YOKSULLARI BİÇARE BIRAKANLARA KARŞI GENEL İKTİDARIN, YERELDEN DENGELENECEĞİ SEÇİMLERDİR”

“31 Mart seçimleri elbette birer yerel seçimdir. Ama gücü elinde tutan, kimseye acımayan, kendinden başka kimseyi görmeyen, zengini kayıran, emekliyi unutan, yandaşı kayıran esnafı, memuru ezdiren, kendi yakınlarına imkânlar yaratıp yoksulları bir çare bırakanlara karşı genel iktidarın, yerelden dengeleneceği seçimlerdir. Bunun için 31 Mart günü canı yanan herkesi, mağdur olan herkesi, yoksullaşan herkesi sandıklarda buluşmaya, bu iktidara bir sarı kart göstermeye davet ediyoruz. Staj mağdurları var, çıraklık mağdurları var. Çocuk yaşta çıraklık yapmış, staj yapmış. Sigortası çocuk yaşta başlamış. Belli bir prim ödenmiş. Daha sonra yıllarca çalışmış, EYT çıkmış. Başvurusunu yapmış, olmaz. Neden, işe başlangıç tarihin staj tarihi olamaz. O tarihi saymadıkları için staj ve çıraklık mağdurlarının ciddi mağduriyetleri var. Ayrıca kanun çıkmış, 9 Eylül 1999’da 15 gün sonra sigortalı olmuş, 18 yıl daha çalışacaksın. 10 gün sonra sigortalı olmuş, 16 yıl daha çalışacaksın. Böyle adaletsiz bir emekliliğe karşı kademe bekleyenler var. Ayrıca Bağ-Kurlular 9 bin günde, SSK’lılar 5 bin ila 7 bin 200 günde. Bunu kaldıracağız dediler, bu sözlerini de tutmadılar. Ayrıca yine mülakattan gençleri, çocukları eliyorlar. Mülakat demek kul hakkı yemek. İnsan ayırmak, partizanlık yapmak demek. Söz verdiler mülakatı kaldıracağız diye, kaldırmıyorlar. Öğretmenler, 1 milyon öğretmen. 80 bin mülakatsız atama bekliyor, söz verdiler yapmıyorlar. Öğretmenin de staj mağdurunun da kademeli emeklilik bekleyenlerin de bütün derdi, tasası Bağ-Kurlu olanların da bütün mağdurların da sonuna kadar arkasındayım. Haklarını alana kadar iki elim Tayyip Bey’in yakasındadır. Söz veriyoruz.”

“SİZ DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKARSANIZ, HEP BİRLİKTE KAZANACAĞIZ”

“31 Mart seçim, meydanda bulunan herkes bizim canımız ciğerimiz. Ama hepimizin gözbebeği gençlerimiz. Bu gençler her şeyin en güzelini hak ediyorlar. Ama 14-28 Mayıs’ta üzüldüler, kırıldılar. Gençlerin gelecek umutlarını kırıyor bu iktidar. Festivalleri, konserleri yasaklıyor. İş imkânlarını kısıtlıyor, mülakatla insan ayırıyor. Okul bitiyor, atamalarını yapmıyor. Gençler umutlarını kaybediyorlar. Buradan bütün gençlere sesleniyorum. Umudunuzu kaybetmeyin. Şüphesiz hepiniz bizler kadar çok Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü seviyorsunuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’i kurup da CHP’nin genel başkanlarına, milletvekillerine, belediye başkanlarına emanet etmedi. Askerdi ve askere bile güvenmedi. Genelkurmay başkanlarına da emanet etmedi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk dedi ki ‘Cumhuriyet’i biz kurduk, onu yüceltecek ve yükseltecek, sizlersiniz, emanetim sizedir’ dedi gençler. Emaneti sizedir. O’nun emanetine hep birlikte sahip çıkacağız. Partimizde bütün kademelerin yarısını kadınlarla, yarısını gençlerle ve çok güçlü ekiplerle yeniliyoruz. Ailelerinizin umudu sizsiniz. Bu ülkenin umudu sizsiniz. Siz yılarsanız, pes ederseniz, vazgeçerseniz, o zaman onlar kazanacak. Ama siz ayakta kalırsanız, siz emanete sahip çıkarsanız, siz demokrasiye sahip çıkarsanız, hep birlikte kazanacağız. En sonunda siz kazanacaksınız. Onun için bütün gençleri 31 Mart Pazar günü sandık başına gitmeye, Cumhuriyetçi, Atatürkçü, ülkesini, vatanını, milletini seven belediye başkanlarına oy vermeye, geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Buradan ta gözün gördüğü, göremediği en arkalara kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün gençlerine bir moral alkışı duyayım, en kuvvetli alkış. Gençleri alkışlıyoruz. Sandıklara gelecek, memlekete sahip çıkacak gençleri alkışlıyoruz. Atatürk gençliğini alkışlıyoruz.”

“KASABA’DA DOĞANA DA DOYANA DA SAHİP ÇIKACAK”

“Şimdi tabi Turgutlu’dayız, Kasaba’dayız. Gençler deyince hem Turgutlulu gençlerin çok sevdiği, hem kendisi de genç olan, ömrü boyunca Turgutlu ve CHP’ye hizmet eden biri var. 56 yaşında ama ben 15 yıl önce ilk belediye başkan adayı olduğumda buradaydı. 20-25 yıl önce yine buradaydı. Bu partinin evladıydı. Turgutlu Belediyesi’ne önce zabıta memuru olarak girdi, sonra zabıta komiseri oldu, çalıştı insan kaynakları memuru oldu, insan kaynakları müdürü oldu, belediye başkan yardımcısı oldu ve tarih yazdı. 1989’dan sonra bu belediyeyi ilk kez alırken umudumuz ve başkanımız oldu. Çetin Akın. Kasaba’nın evladı. Geçen sefer ona oy isterken diyorduk ki partisi CHP ama bütün partililerin adayı, bütün Kasaba’nın adayı. Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkes’i, göçmeniyle, Kasaba’da doğana da doyana da sahip çıkacak, Turgutlu gibi Kasaba gibi yiğit bir başkan diyorduk. Turgutlulular onu seçti, o Turgutlu, Kasaba’yı hiç pişman etmedi. Ben bu seçimlerde Turgutlu ittifakının, kasaba ittifakının, parti ayırmadan ona sahip çıkacağına, yine bu şehre hizmet etmesine olanak sağlayacağına, inanıyorum. Muhteşem işler yapacak. Çetin Akın’ın Turgutlu’da yaptığını bir de büyükşehirde yapacak biri lazım. Genç, çalışkan biri lazım. Manisa’nın bir evladı, genç bir mimar. Manisa’da yaşanan bütün kent suçlarına, evlendiğimiz evlenme dairesini TÜGVA’ya verdiler. Ulu Parkımızda 100 yıllık ağaçları kesmeye kalktılar, Beyaz Fil’imizi yıkıp AVM yapmaya kalktılar. En ağaçlı tepeleri belediye başkanını kızına villa yapmaya kalktılar. Yoldaki 5 katı 15’e çıkarıp Cengiz Ergün’ün içerideki arsalarına, park üstünden bağlantı kurup 300 daire fazladan vermeye kalktılar, Cengiz Ergün Ulu Park’a baktı, evlendirme dairesine baktı, köy yollarına baktı, Beyaz Fil’e baktı ve hepsini ya ailesine ya yandaşlara verdi. Ama bir duvara tosladı ve bir baktı karşısında bizim Ferdi. Sütte leke var, Ferdi’de leke yok. Çalışkan, azimli, gayretli, hepimizin sevgilisi, Manisa’nın sevgilisi. Bu memlekete gerek artık bir Ferdi Zeyrek. Hem büyükşehirde, hem ilçelerde adaylarımıza elbette sosyal demokratlardan oy istiyoruz, aslan sosyal demokratlardan oy istiyoruz. Ama gönlünde, gözünde güneş olan iyi insanlardan, eski ittifak ortaklarımızdan istiyoruz.”

“ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETÇİ, VATANSEVER İNSANLAR BİRBİRİ İLE KAVGA ETMEZ”

“Geçtiğimiz günlerde yine bunu söyledik. Bandırma’da bir mitinge gittim. Mitingde biliyorsunuz, Manisa ve bütün Türkiye’de de bir centilmenlik var. Miting yapıyorsak örneğin buraya bunları astık, 2 saat sonra AKP gelse, biz bunları toplarız. Rahatsız etmez kimse kimseyi. Miting meydanına gittik, Bandırma’da Balıkesir’in adayı annesinin balkonuna bizlere hakaret eden, saray ağzıyla laf söyleyen, yok dem mem diye bir şey asmış. Dedik ki bu yakışık almamış, doğru değil dedik. Kimseye kötü söz söylemedik. Sonra Meral Hanım çıktı, diyor ki efendim birçok şey söyledi. Bütün gazeteciler bugün peşimde. Meral Hanım şöyle dedi, böyle dedi. Ne cevap vereceksiniz? Ben tek itirazım biz miting yaparken Atatürk’ün partisine hakaret eden o afişeydi. Yoksa ben kampanya boyunca asla muhalefete muhalefet etmedim. Muhalefet liderlerine, adaylarına tek kelime söylemedim. Abla diyeceğim, demeyince, abla de diyordu ama dün kızmış bana abla mabla demeyin demiş. Sayın Genel Başkanıma söyleyeceğim şudur. İstedikleri kadar gersinler, istedikleri kadar sizi bile yanıltsınlar, bize saldırsınlar, bende kural şu, eski dosttan düşman olmaz. Atatürkçü, Cumhuriyetçi, vatansever insanlar birbiri ile kavga etmez, birbirine çelme çakmaz, birbirine kötülük yapmaz. Ben Manisa, Turgutlu, bütün ilçelerdeki, Şehzadeler, Yunusemre, Türkiye’nin her yerindeki gözünde ve gönlünde güneş olan bütün iyi insanları çok seviyorum. Biz biriz, beraberiz. Ne diyor gençler, birleşe birleşe kazanacağız. İyi insanlar, sosyal demokratlar, milliyetçi demokratlar, yalan ve dolandan bıkmış muhafazakar demokratlar birleşirse hep birlikte kazanacağız. Biz birleşmezsek dönecek başkaları kazanacak, hepimizin canını okuyacak. O yüzden bu iki genç arkadaşımın sloganını bütün Türkiye’ye emanet ediyorum. Birleşe birleşe kazanacağız. Muhalefeti birbirine düşürmeye çalışanlara, sarayın hesaplarına, muhalefet kapışırsa aradan biz çıkarız diyenlere kötü bir haberimiz var. Birleşe birleşe kazanacağız. Bana olan sözünüz Çetin Akın’a rekor kırdırmak olsun, Ferdi Zeyrek’i büyükşehir belediye başkanı yapmak olsun.”

“DÜN METHETTİĞİNE, BUGÜN KÜFRETMEK BU TOPRAKLARA YAKIŞMAZ”

“Karşıda korku ittifakı var. Onlarla bir olursan çok iyi. Baş tacısın. Olmazsan hainsin. Bakın bizim de ittifak ortaklarımız ayrıldı. Bugün bütün televizyonlar peşimde. Meral Hanım’a bir cevap ver diye, cevabım iki kelime. Canı sağ olsun. Ablam benim. Sayın Genel Başkanım de diyor, diyelim ama ablamın da canı sağ olsun. Ne diyelim, eski dosttan düşman olur mu? Ama bir de Tayyip Bey’e bakalım. Necmettin Erbakan Hoca’nın, biyolojik oğlu Fatih Erbakan. Siyasi oğlu da sendin uzun zaman. Sonra seni reddetti. ‘Seni gidi Siyonist seni’ dedi sana. ‘Seni gidi faizci seni’ dedi. Sonra geçen seçimlerde çağırdın, Fatih Bey ile ittifak yaptın. Fatih Bey bu seçim ayrı gireceğim dedi, biz ayrı gireceğim diyenlere canın sağ olsun dedik Tayyip Erdoğan ne diyor? Yeniden Refah’a ip cambazı, zübük, şantajcı, pazarlıkçı diyor. Biz Yeniden Refah ile çok ayrı yerlerdeyiz ama dün öptüğün yüze, bugün tükürmek, dün dost dediğine bugün hain demek, dün methettiğine, bugün küfretmek bu topraklara yakışmaz. Bize yakışmaz. Kimseye yakışmaz.”

“NİCE SEÇİMLERE HEP BERABER KAVUŞMAYI, ÖNÜMÜZDEKİ BAYRAMDA İKİ BAYRAMI BİRLİKTE YAPMAYI ÜMİT EDİYORUM”

“Onun için karşımızdaki iktidar korku ittifakıdır, tehdit ittifakıdır. Depremzedelere bile şantaj yapan bir kötücül akıl vardır orada. Oysa bizim ittifakımız adı üstünde Türkiye İttifakı’dır. Bizim ittifakımız, gücünü milletimizden, renklerini bayrağımızdan alır. Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Hepinizi seviyoruz, Kasaba’yı çok seviyoruz. Son mitingdir. Seçim boyunca, istemeden üzdüğümüz, kızdığımız, kırdığımız kimse varsa hakkını helal etsin. Gönlünden adaylık geçen olur, olmamıştır. Partisine sahip çıksın. İnancını korusun. Bundan sonra bugüne kadar başta Turgutlumuz’da, partimize ve tüm partilerde hizmet etmiş bütün büyüklerimize, geçmiş dönem milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımıza sevgiler, saygılar, minnetler sunuyorum. Hayatta olmayanlar Allah’tan rahmet diliyorum. Nice seçimlere hep beraber kavuşmayı, önümüzdeki bayramda iki bayramı birlikte yapmayı ümit ediyorum. Çetin Akın ile birlikte Turgutluspor’u nice başarılara taşıyacağınıza inanıyorum. Yaşasın Kasaba, Turgutlu, Manisa. Yolun açık olsun Çetin Başkan, yolun açık olsun Ferdi Başkan.”


CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL MANİSA'DA